13 Mart 2008

Babamın Kedisi KORSAN





Merhaba,



Size yinecacık, sevgi dolu ama sonu yine hüzünle biten bir hikaye anlatacağım. Bu anlattıklarım okurken yada yazarken hikaye gibi geliyor ama bunlar bizim yaşamımızın parçaları, anıları. Kimi tatlı kimi çok acı.

Bizim bahçemizde baktığımız kedilerden biriydi Benekli. Bir gün ondanda bahsederim. Ama bugün Korsandan, Beneklinin birkaç nesil soraki torunundan bahsedeceğim.

Korsan gerçekten güzel bir kediydi, resmindende anlayacağınız gibi. Hem güzeldi hemde yüreği sımsıcaktı. Bütün hayvanlar öyledir ama bazıları daha da bir yakındır insana. Korsan evin neşesi idi. En çok da babamı severdi, babamda onu. Her akşamdönüşü Korsanı mıncıklayarak uzunca bir süre severdi. Hatta eve alırdık, severdik severdik oda memnuniyet içerisinde teslim olurdu. Hamur gibi gevşedikçe gevşerdi sevildikçe. Paşanın (bizim için çok önemli kedilerimizden birisi daha) ölümünden sonra dahada bir yer etti gönlümüzde. Bahçede özel yatağı yastığı vardı. Zaten bütün gün bahçede uyur, oynar, sevilir sevilirdi. Babamla iletişimi bir ayrıydı burdan yazı ile fazla tarif etmem mümkün değil. Görmeniz gerekirdi.

Bir sabah bu güzel günler son buldu malesef. Bir sabah işe gelirken yol kenarında bulmuş onu babam. Sorumsuz bir sürücü, sokak arasında kimbilir nasıl hız yaparak geliyorduki. Korsanı bizden aldı. Bu acı görüntüyü gören keşke babam olmasaydı. Onu en çok seven olmasaydı keşke. Tabi acıda olsa onu ordarakamazdı. Bişeylere sardı ve dükkanın bahçesine gömdü. Dosta son hizmetti bu. Çok acıydı ama görevdi.
Bir aracın sürücü koltuğuna yerleşen insanlar, bütün dünya ve bütün yollar kendinizin zannetmeyin lütfen. Yolarlayabilecek bir çocuğu bir hayvanı hesaba katın. Ezdiğiniz canla beraber kaç kişininde acı çektiğini unutmayın. Birgün o yolarlayan sizin bir canınızda olabilir bunu asla unutmayın.