09 Kasım 2007

BALKIZIM ŞEKERİM




Merhaba,

Siz Balkızım Şekerimle tanışmışmıydınız. Tanıştırmadım ki tabi hata bende, hemen telafi edelim.
Bu balkızım şekerim benim yeni işyerimdeki hediyem oldu bana.

İlk tanışmamız onun bizim dükkanın kapısının önünde beni sabah karşılamalarıyla başladı. Balkız bir sokak köpeği böyle demek içimi acıtıyor ama başka diyecek bi terim yok zavallı sokakları mesken tutmuş. Belediye tarafından küpelenmiş. Güçlü bi kız anlayacağınız belediyenin aşamalarını başarı ile geçmiş sağ salim sokaklara dönebilmiş. Çok gururlu ve ağır abla bi köpek. Balkız adını koymamın sebebi gözleri bal rengi. Maşallah deyin ha nazar değmesin kızıma. Sonuna şekerimi eklememin nedenide şeker gibi bi kız olması.

Balkız sabah ben geldiğimde genelde kapının önünde yatar olur ama kalkıp koşarak beni karşılamaz, yattığı yerden kuyruk sallar. Bazen kafayı kaldırır bazen kaldırmaz, o günkü ruh durumuna ve gece yapılan köpek çete toplantılarına bağlı. İster inanın ister inanmayın, köpeklerinde canı sıkkın ve morali bozuk olabiliyor.
Neyse gelince ilk işim onun yemeğini getirmek, suyunu tazelemek. Yemeği benim pişirdiğim makarna ve üzerine serpilmiş sebzeli etli kurumamadan oluşuyor. İlk başlarda çok zayıf ve bakımsız olduğu için vitamin ve kalsiyum takviyeleride verdim. Şimdi iyi kızım, maşallah.

Büyük badirelerde atlattık tabi mesela bir kez ayağının altı kesilmişti bir hafta topalladı ama kendi iyileşti. Bir keresinde de, yine bir sabah geldim Balkız kapının önünde ama karnında koca bir yara, dehşete düştüm. Nasıl olabilmişti bu yara, araba kazası değil. Ya bi yere taktı derisini kaçarken yırtıldı ya da insan denilen yaratıklardan biri yaptı. Ben birinci şıkkı tercih ediyorum. Bunu bir insanın yapabilmiş olduğuna inanmak istemiyorum. Neyse veteriner hırpalamasın diye-çünkü tutmak falan uzun mesele- bide komşuların "kendisi iyileştirir yalayarak" gibi bilgece!!! sözlerini de dikkate alarak veteriner çağırmadım ama yara tozu falan bularak iyileştirmeye çalıştım. 3 gün sonra baktım ki Balkız kusmaya başladı ve hafif sekmeye başladı yürümesi, e kolay değil koca yara insan olsa 1 gün dayanamaz. O halini görünce hemen sarıldım telefona, Veteriner geldi, bu yara enfeksiyon kapmış dikilmesi gerek dedi. Bi ağızlık taktı ve kızımı aldı götürdü. Dikişi atılmış ilaçları yapılmış, kafasınada zapturat takmış getirdiler kızımı.

İçerde dursun, kafasındakini 10 gün çıkarmasın dedi. Dikişlerini sökermiş. Tamam veteriner haklı ama karşımızdaki Balkız.

Ayılmaya başlar başlamaz kapının önünde ağlamaya kendini duvara vurmaya başladı. Sokaklar meskeni dedim ya , bir de daha önce kapalı kaldığı için, barınak günlerinde çok dehşete kapıldı. Çaresiz serbest bıraktım tabi kafasındakinide çıkardım. İlk gece üstten iki dikişi ikinci gece diğer iki dikişi sökmüş ama ortadaki dikişleri sökemediği için ve takviye ilaçların da etkisiyle kızımın dikişleri 10 günde kaynadı çok şükür. Şimdi iyi kızım hatta son bir haftadır oluşan bir çeteye karışmış ve onlara muhbirlik yapıyor. İşin kötü yanı çetede bizim kapının önünde geçiriyor gününü, vicdanı eksik olan ve sokakları bile hayvanlara çok gören insanlar söylenmeye başladı.

Anlamadığım bu insalara hiç bir yer yetmiyor, evler, arabalar, bahçeler, bağlar, ormanlar ve sokaklar da kendilerinin olsun, hiç bir yerde hayvanlar olmasın, oksijeni bile solumasın istiyorlar. Unutmayın sonunda gideceğiniz yer de 2 metre bile yeriniz olmayacak ve sahiplendiğiniz şeyler de sizinle gelemeyecek maalesef...






1 yorum:

Adsız dedi ki...

blogunuz buraya http://blogdenizi.blogcu.com/4375933/ eklendi.

cok hos olmus burasi. kirpik beye selamlar:)